AMED-MEYAFARQİN
  (FARQİN) SİLVAN'IN TARİHİ
 

Image - SİLVAN (3).JPG

Image - SİLVAN (10).JPG

TARİHÇESİ:

     Asurlar  Zamanında kurulmuş olduğu söylenen,Silvan,Diyarbakır ile ortak bir geçmişe sahiptir.Büyük Tigran tarafından kurulan Tigranokerta olarak bilinen Silvan, Helenistik Çağın en büyük ve en önemli kentlerinin başında gelmektedir. M.Ö 77 yılında 300 bin nüfusu ile bir imparatorluk başkenti olan Silvan’da 12 Yunan kentinin halkı yaşamaktaydı.

     M.S 410 yılında Mar Marutha tarafından İran hükümdarı II. Şapur tarafından katledilen Hristiyan askerleri arasında “Kırklar” diye bilinen 40 Hristiyan şehidinin kemiklerinin büyük bir merasimle getirtip inşa ettirttiği kalede yapılan  kemerlere bu kemikleri gömdüğü için  Bizanslılar şehre Matryropolis (Şehitler Şehri ) adını vermişlerdir. VI.yy’da Bizans İmparatoru Justinanus’un Silvan Kalesini güçlendirip bu kale  şehre kendi adını vererek, ,Justinianopolois’i Perslere karşı çok önemli bir garnizon olarak kullandı.

 

     639 senesinde , Hz.Ömer döneminde, Iyaz Bin Ganm  tarafından Bizanslıların idaresindeki Silvan fethedilir. Sonraki dönemlerde  Hamdaniler  (980-984),  Mervaniler (984-1085 ) ,Büyük Selçuklu İmparatorluğu - Artuklu Beyliği , Eyyubiler,  Anadolu Selçuklular’ın idaresinde kalan Silvan 1259 yılında Hulagu önderliğindeki Moğollar tarafından zaptedilip, harabeye çevirilmiştir.Daha sonra İlhanlılar, Akkoyunlular  (1375’e kadar), Karakoyunlular, Timur Döneminde ise (1397-1506) Silvan tekrar Akkoyunlulara veriliyor.

 

   1506’da Safevilerin idaresine geçen Silvan , 1514 Çaldıran savaşı’ndan sonra 1524 senesinde Osmanlı Devleti’nin idaresine geçmiştir.

 

    İslamiyet döneminde de Ortaçağ’ın en parlak kentlerinden biri olması ,Meyyefarkin adıyla Mervani Devleti’nin başkenti, Artuklu Devleti’nin ikinci başkenti ,Eyyubilerin ana merkezi olması ,Silvan’ın tarihte önemli bir rol almasına sebep olmuştur. Mipherket, Muhargin, Farkin, Sliv, Sıliva ve bugünkü adıyla Silvan, 1873 yılında ilçe merkezi olarak Diyarbakır’a bağlanan en büyük ilçelerden biri olmuştur.

 

   Atatürk, Silvan’da bulunan 16. Kolordu Karargahı’na, 14 Nisan 1916’da  Mirliva (General) olarak  terfi etti. . Burada görev yaptığı sırada verdiği taarruz emri ile  7 Ağustos’ta Muş, 8 Ağustos’ta da Bitlis , Rusların  elinden geri alınır.  Atatürk’ün ,Silvan’da kaldığı dönemlerde  Sadık Üstün’e göndermiş olduğu mektupları, hala bu aile tarafından muhafaza edilmektedir.

 

    Silvan sahip olduğu tarihle eşdeğer önemli tarihi eserlere sahiptir. Surlarla çevrili kalesi ve burçlarıyla yüksekliği 25 metreyi geçen ve dünyada dolgu sistemiyle yapılan tek kale-şehir olması;  efsane aşka konu olan Zembilfroş Burcu, dünyanın en geniş taş kemerli köprüsü olan Malabadi Köprüsü,  Kemuk Köprüsü (baraj altında kaldı);  Bizans bazilikanı sütunlarında kullanmak suretiyle yapılan ve bölgenin büyük camilerinden olan Selahattin-i Eyyubi Camii (Ulu Camii) ,Karabehlülbey Camii, Kıldan Kilisesi (Belediye Camii), Eyyubi Camii (Kırık Minare), Boşat Kalesi, Helda Kalesi, Şemak Kalesi kalıntıları, Roma Eseri olan Başıka Kalesi ;  yine ilçe merkezinde bulunan Atatürk Evi Müzesi, Üstünlerin Evi, Azizoğullarının Evi…,çeşmeler,türbeler ; Temtemburg ve Hemido Mağarası,  Paleolitik çağdan kalma buluntuların olduğu ve Ortaçağ’da Hristiyanlar tarafından iskan edilen , birbirine koridorlarla bağlı 300 adet odadan oluşan ve kapladığı alan itibariyle dünyada emsal teşkil eden Hasuni Mağaraları ve Hasuni Kilisesi ; çok önemli tarihi miraslarımızdandır.

     İlçe merkezinde her yıl  Mayıs ayında kutlanan Sere Gülan Şenlikleri, yine Silvan’ın Kumgölü Köyünde  her yıl kutlanan  Murat (Serhıvde ) şenlikleri…gibi  tarihi ve kültürel zenginlikler turistik çekiciliğe sahip ender yerleşim yerlerimizdendir.

  

  

  

  Bu Kale-Şehir, tarihin bütün dönemlerinde ayrı bir önem ve zenginlik kazanmıştır. Ayrıca Malabadi Köprüsü yakınlarında, Silvan-Kozluk İlçe (Batman ili sınırlarında yer alan ) sınırlarında  bulunan ve Anadolu’nun ilk yerleşim yerlerinden olan Hallan Çemi Höyüğü’ndeki  Neolitik Dönemden kalma buluntular da , Silvan’ın ve bölgenin tarihi geçmişine ışık tutmaktadır.

     Bugün yalnızları yaşamakta  ama yine bugün uzaklardan yakınlaşmak isteyen ve yeniden, tarihiyle geleceğini yaratan ellerin sıcak ve dost dokunuşunun yaratı gücünde buluşmak istiyor.Bugün geleceğine eski ve yeninin dönüşümünde yeniden var olmak istiyor.; Bugün keşfedilmeyi değil, keşfedilmişliğin parıltısının tekrar iadesini istiyor.Ödenecek borçlarla değil; eskimeyi ve eskiyle buluşturan yeninin doğurgan gücü olmak istiyor. Bugün Silvan , sizlerle buluşmak istiyor.

    Batısında; Diyarbakır ve Hazro, Kuzeyinde ; Lice ve Kulp ilçeleri, Doğusunda ; Batman ili  Güneyinde Bismil ilçesi ile komşu olan   Silvan, Diyarbakır ile ortak, eski bir geçmişe sahiptir. Antik dönemde SOPHANANE olarak anıldığı ve İ.Ö 77 yılında kurulduğu kabul edilen Tigran Krallığının başkenti TİGRANOKERTA şehri olduğu bilinen Silvan, Helenistik Çağın en büyük ve en önemli kentlerinin başında gelmekteydi.  Bizanslılar döneminde Azizler Kenti anlamına gelen MARTİRAPOLİS adını aldığı, daha sonra Süryaniler tarafından MİFERKET, Ermenice NPHRKERT, MUHARGİN,  İslam kaynaklarında ise MEYYAFARİKİN,  MAFARKİN,  FARKİN olarak anıldığı bilinmektedir.Yine Bizans İmparatoru Justinianos döneminde Silvan,  Perslere karşı önemli bir garnizon olarak kullanıldığı için şehre JUSİNİANOPOLİS  olarak adlandırıldığı bilinir.

     Bölgede yapılan araştırmalar sonucunda Silvan’a 7 km. uzaklıktaki Hasuni Mağaralarının Anadolu’nun ilk yerleşim yerlerinden biri olduğu ve mağaraların Mezolitik dönemde yerleşim gördüğü tespit edilmiştir.

     Silvan çevresinin daha sonra Neolitik ve Kalkolitik dönemde de yerleşim gördüğü İ.Ö 3. binden itibaren Huri-Mitanniler, Asurlular, Urartular, Bit Zamanı Krallığı, Medler, Persler, Selevkoslar, ve Partların egemenliğine sahne olduğu, İ.Ö. 69- İ.S.53 tarihleri arasında kente hakim olan Romalılardan sonra İ.S. 226 yılına kadar kentin, Romalılar ve Sasaniler arasında el değiştirdiği bilinmektedir.

     İ.S. 589 yılında Bizanslıların egemenliğine giren Silvan, 639 yılında İslam Orduları tarafından fethedilir.Sonraki dönemlerde Hamdaniler, Mervaniler, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Artuklu Beyliği,  İnaloğulları,  Nisanoğulları,  Eyyubiler, Anadolu Selçukluları gibi medeniyetlerin idaresine geçen Silvan, 1259 Moğollar tarafından zaptedilip harabeye çevrilir. Daha sonra İlhanlılar, Akkoyunlular,  Karakoyunluların eline geçen Silvan, 1506 yılında Safevilerin, 1524 tarihinde de  Osmanlı Devleti’nin idaresine geçmiştir.

    İslamiyet döneminde de Ortaçağ’ın en parlak kentlerinden biri olması, Meyyafarkin adıyla Mervani devleti’nin başkenti , Artuklu Beyliği’nin ikinci başkenti, Eyyubilerin ana merkezi olması, Silvanın tarihte önemli bir rol almasına sebep olmuştur. Tarihte TİGRANOKERTA, MARTİRAPOLİS,  MİFERKET,  NPHRKERT,  MUHARGİN,  JUSTİNİANOPOLİS, MEYYAFARİKİN,  MAFARKİN, FARKİN, SLİV, SILİVA, ve bugünkü adıyla Silvan .1873 yılında ilçe merkezi olarak Diyarbakır’a bağlanan en büyük ilçelerden biri olmuştur.

  Silvan sahip olduğu zengin kültürü bünyesinde barındıran ve özgün bir kültür yaratmayı başarmış ender kentlerimizden bir tanesidir. Fakat ne yazık ki bugün sahip olduğu  bu tarihi ve kültürel mirasları kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır.

  

Silvan kalesi:

    Silvan kalesinin ilk ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte İ.Ö. 77 yılında Büyük Tigran Krallığının başkenti olarak kurulduğunda kent surlarının inşa edildiği, daha sonra Bizanslılar döneminde esaalı bir onarım ve eklentilerle son şeklini aldığı bilinmektedir.

Bizans İmparatoru Arkadius döneminde Farqinli Süryani ilim adamı Mar Marutha , Sasani Kralı I. Yezdigirt’e elçi olark gönderilir ve II. Şapur döneminde savaşta şehit düşen ve “Kırklar” adı verilen Kırk tane azizin kemiklerinin Silvan’a getirilerek surların altına gömüldüğü bilinmektedir.

  Hamdaniler ve Mervaniler yönetiminde iken kaleye yeni burçlar ve surlar eklenmiş, daha müstehkem bir duruma getirilmiştir.Kale yörede var olan kalker taştan inşa edilmiş olup, kareye yakın planlı, içkale, dış sur ve dış suru çevreleyen ikinci bir surdan oluşmaktadır.yaklşık 25 metre arlıklarla 50 burçla tahkim edilmiştir.Dört yöne açılan dört ana kapısı bulunmakta dır.

 Aslanlı Burç:

Kare planlı burcun ön yüzündeki kitabenin üzerinde; bir gül bezeğinin iki kenarında karşılıklı duran aslan kabartmaları yer almaktadır.Kitabeyi Eyyubi sultanlarındanMelik Evhad Eyyub tarafından yaptırılmıştır.

Kulfa Kapısı :

Surların Mervaniler dönmeinde yapılmış güney bölümünde Eyyubiler döneminde açılmış olan kapının üzerinde Eyyubi sultanı Melik Eşref’e ait bir kitabe yer almaktadır.

Silvan Ulu cami:

Daha önce 1031 tarihine burada küçük bir caminin varlığı bilinmektedir. Ancak camide ağırlıklı olarak Artuklu Mimarisi üslubu görülmektedir..Kubbe kasnağında Artuklulardan Timurtaş’ın oğlu Necmeddin Alpi’nin kitabesi bulunmaktadır. 1227 yılına Eyyubiler döneminde onarılmıştır.

Malabadi Köprüsü:

   batman çayı üzerinde Silvan’a 14 km. uzaklıktadır.1147-48 yıllarında Mardin artuklu hükümdarı Timurtaş tarfından yaptırılmıştır. farnsız araştırmacı Albert Gabriel köprü için “Ayasofya’nın kubbesi köprünün altına rahatlıkla girer. Modern statik hesabının olmadığı devirde bu açıklıkta o azaman için böyle bir eser hayranlık ve takdiri muciptir. Balkanlarda, Türkiye’de ve Orta Şark’ta böyle bir köprü yoktur”demiştir

.  Köprü üzerinde kitabesinin yanı sıra astrolojik betimlemelrden oluşan kabartmalar bulunmaktadır. 150 metre uzunluğunda ve biri çok büyük olmak üzere 5 gözlüdür.

Eyyubiler cami minaresi:  İlçenin güneydoğusunda yer alan ve Eyyubiler camii minaresi , halk arsında  kırık minare  olarak ta anılır.Minarenin , camii ile birlikte  1199- 1244 tarihleri Eyyubiler döneminde inşa edildiğini üzerindeki kitabeden anlıyoruz.  Camisi yıkılan  minare  günümüze ulaşmıştır. Karabehlül cami:

Kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte Diyarbakır valisi İskender paşa mahiyetinde bulunan Silvan’lı Şeyh Ahmet zade Elvend Bey’in oğlu Karabehlül Bey tarafından yaptırılmıştır.

Belediye Cami:

İnşa tarihi bilinmemektedir.Ermeni cemaatine ait bir kilisedir. Uzun yıllar kent sineması olarak kullanılan bu yapı.1988 yılında camiye dönüştürülmüştür

Hasuni mağaraları:

Hasuni mağaraları, Silvan’ın  7 km. doğusunda ve tarihi malabadi köprüsü ile hasankeyf yol güzergahında yer almaktadır. Anadolu’nun en eski mağara yerleşim yerlerinden bir olan Hasuni mağaraları Mezolitik dönemde yerleşim görmüştür., antik dönemde özellikle , Hristiyanlığın ilk yayıldığı dönmelerde ve orta çağda önemli yerleşim alanlarından biri olmuştur. Mağaraların aralarında kayalığın düzleştirilmesi ile yollar ve çıkış merdivenleri , sarnıçlar ve su arkları , kaya kiliseleri, dokuma atölyeleri gibi yerlşimin sosyal ve kültürel ihtiyacını karşılayacak yapıların yanı sıra Orta çağda inşa edilmiş bir kilise de bulunmkatdır.

Tarihi evler:

Silvan surları ile bütünleşmiş bir mimariye sahip olan Üstün Beylerin ve  Azizoğulları’nın evlerinin dışında ilçede tarihi bir çok ev bulunmaktadır.

(   İlçe merkezinde her yıl  Mayıs ayında kutlanan Sere Gülan Şenlikleri, yine Silvan’ın Kumgölü Köyünde  her yıl kutlanan  Murat (Serhıvde ) şenlikleri…gibi  tarihi ve kültürel zenginlikler turistik çekiciliğe sahip ender yerleşim yerlerimizdendir.

,,,Silvan, , sosyal dokusu ve kültürel değerleri, adım başı karşımıza çıkan zengin tarihi yapıları ile mutlaka görülmesi gereken tarihi kentlerimizdendir.

  Kente hakim olmuş her medeniyetin kendinden izler bıraktığı surlar ve diğer tarihi yapılarla bezenen Silvan’a sahip çıkarak tarihimizi, atalarımızdan miras aldığımız bu değerleri gönül rahatlığı ile torunlarımıza emanet etmek için birlikte hareket etmenin zamanı gelmedi mi!

Unutmayalım ki, yıkılan her yapı, tarihimizden silinen birer sayfa olacaktır!

  

     Sosyal ve ekonomik yaşam:

Son yapılan nüfüs sayımlarına göre Silvan Merkezinin nüfüsü 64.100’dür.

Bu nüfusun 33.502’sini erkek, 30.634’nü de kadın nüfusu oluşturmaktadır.Nüfusun artış hızı 0,05.45  genç nüfusun toplamı 29.432 dır.

 Buna göre :

10-14   yaş  grubu   8.727 kişi

15-19   yaş  grubu   7.977 kişi

20-24   yaş  grubu   7.407 kişi

25-29   yaş  grubu   5.321 kişi

Geçimsiz işsiz ve ivedilikle istihdam edilmeyi bekleyen üretken ama üretkenliği ekonomik boyutunun nicel ve nitel anlamında ne yazıktır ki a tel durumda.

 

Son yapılan nüfus tespitine göre ;  Eğitim profili yüksek öğretim 841 bunun 216 sı kadınlar oluşturmakta lise ve dengi okul mezunu;

Lise         ; 3813     kişi

Ortaokul  ; 5000     kişi

İlkokul     ; 10.530  kişi

Okuma yazma bilmeyen ; 17.727 kişi

Okuma yazma bilen        ; 35.176 kişi

Eğitim alanında yetersizlik, bina donanım ,yetişmiş insan kaynağı eksikliği ilçede san istatistik verilere göre eğitimden yararlanan kız öğrenci sayısı erkek öğrencilere göre daha düşük olduğu saptanmıştır.

Yine son yapılan nüfus sayımlarına göre nüfusun yaklaşık %20si okuma yazma bilmiyor. Bu rakamın % 15 ni ise yani 12177 sini kadınlar oluşturmaktadır. İlçe merkezdeki ; 4 lise ve 13 İlköğretim,profilde 91 olmak üzere toplam 104 ilköğretim okulu mevcuttur.Ve liseye giden öğrencilerin % 25.8 ni kız öğrenci ilköğretime devam eden öğrencilerin %42.6 sı kız öğrenciler oluşturmaktadır.Toplam nüfus 116298 bunun 52162 si köy nüfusunu oluşturmaktadır. İlçe halkının % 80 ni tarım ve hayvancılıkla uğraşmakta , kuru tarım , tarım ürünleri arasında başta ; Buğday, Arpa, Mercimek, ve Nohut tur.Ekile bilen alanlarda 8.800 hektar olup  35.000 hektar mercimek 19.000 hektar buğday 11.000 hektar arpa üretimine rağmen ilçede tarımsal üretim işlemini  sağlayan fabrika sayısı ilçenin de aynı zamanda tek fabrikası olan Silvan Un Fabrikasıdır. Üretilen Mercimeğin büyük bir kısmı Gaziantep teki fabrikalara satılmaktadır.

İLÇENİN TOPLAM HAYVANSAL ÜRETİMİ ;

Et üretimi   ;  416 000 ton

Süt üretimi  ;  360 000 ton

Peynir üretimi ; 121.666 ton

Bal üretimi      ; 5.800 ton

İlçede yaklaşık 2000 hektarlık alanda özellikle dağlık bölgelerde bağcılık için uygun alan olup bağ üretimi yapılmaktadır.

İlçede daha önce yapılan  şu anda üretilmeyen ipekböcekçiliğini canlandıracak üretimi sağlayacak nitelikte dut ağaçları mevcut tur.

   YOKSULLUK MU ? YOKSUNLUK MU ?

Ekonomiye konum olabilecek verimli ve üretime açık tarımsal alana ve insan kaynağına rağmen üretimdeki özgücüne ulaşması için gerekli donanım ve altyapı yoksunluğunda kaynaklı büyük bir yoksulluk yaşanmaktadır. Bu yoksunluk yoksulluğu besleyen temel kaynaklardan biri olan göç olgusunu da eklersek iki katına çıkarmaktadır.

Kaymakamlık bünyesinde iki yıldır devam eden sosyal riski azaltma projesi kapsamında 3164 aile ve 6624 öğrenciye nakdi yardım yapılmaktadır. Yaşamlarını idame ettire bilmek için başka hiçbir geliri olmayan 1500 ailede bu projenin kapsamında yararlanmak için sırada beklemektedir.

1990’larda  yaşayan şiddetli çatışma ortamının en büyük mağdur kentlerinden biri olan Silvan ve halkı, ikinci mağduriyetini de ilçenin en büyük işletmesi sayılan tekel tütün işletmelerinin tütün üretimine getirilen kota ile birlikte kapatılması ve bu üretimden gelir sağlayan ailelerin büyük çoğunluğunun başka kentlere göç etmesi ile yaşamıştır. Bunun yanı sıra yaşanan şiddetin bir diğer yansıması da Köylerden kent merkezine nüfusun akışını zamansız ve altyapısız yığılmasına neden olmuştur. Göç olgusu kendi karekteristiği olan ekonomik  ve sosyal  ve bölgenin adeta ekonomik ve sosyal projesinin de  beraberinde yetirerek işsizliğin farklı bir rengini yaratmıştır.Silvan esnaf ve sanatkarlar odasına kayıtlı işyeri meslek profilinde çıkardığımız en belirgin sonuç kalifiyelik gerektirmeyen bakkal ve kahvehane tipi işletmelerin sayıca diğer meslek gruplarına nazaran daha fazla olduğu göze çarpmaktadır.  Bu sayı kayıtlı 1602 işyerinin 414 ü bakkal 104 ünü de kahvehane olduğu tespit edilmiştir.Genç nüfusun sayısının 30 binleri bulmasına karşın zamanlarını verimli geçirebilecek kültürel ve sosyal faaliyetleri değerlendirecek donanım ve alt yapı yoksunluğu hatta hiçliği mevcuttur , “yani yoktur”!. 1960 lı yıllarda bile Silvan da  yaşayan herkesimden insanın bir sinema  ve tiyatro kültürü varken ilçenin tek sineması da  zamanla Cami olarak kullanılmaya başlanmıştır. Şu anda maalesef  ne bir tiyatro nede bir sinema salonu yoktur. İlçenin turizminin can alıcı  tarihi dokusuna sahip olmakla birlikte surun tanıtımı ve altyapısını sağlayacak gerekli donanımda maalesef yoksundur. Ekonomik ve sosyal yaşam artı değerleri hesaplanarak hazırlanan proje ile turizme kazandırılmaya çalışılan Hasuni mağaraları ile ilçemiz tanıtımının bir ayağı oluşturulmaya çalışılmaktadır.

 

İki yıl önce karayollarının eylem planından çıkarılan Silvan / Diyarbakır karayolu projesi Silvan ekonomik sosyal yönden gelişme ivmesine yapılan ciddi bir müdahaledir.

Tarihi binlerce yıl öncesine dayanan köklü bir geçmişe ve onlarca medeniyeti kucağında geliştiren,her bir metre karesinde yüzlerce destanı ve öyküyü barındıran ZEMBİLFİROŞLAR,SİYAPUŞLAR,SİYABEND U XECE lerle tarihe  romansı  yüzlerle de yolculuk yapmıştır.Derler ki Eğer dostlarımızı ziyaret etmezsek onları görebilmek için geçeceğimiz  yollardan diken ve çalılar büyür! Ve şimdi Dostumuzu ziyaret etmenin zamanı gelmedi mi ?

 
  Bugün 17 ziyaretçi (32 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol